downstairs

28 Nisan 2009 Salı

coming soon

dahke Attack #8

20 Nisan 2009 Pazartesi

Hoop

Zorunlu çıktığım tatile son verirken tekrar blogla buluştuğum şu güne şükrediyorum, parandeler atıp, çocuklar gibi koşuşturuyorum sağa sola.
Sözü kısa kesip güzel bir Atilla Atasoy parçasına kulak veriyorum ve sizde.

Efendim burdan buyrun '' Duygusuz ''

13 Nisan 2009 Pazartesi

WTF vol. 2


Dünya'nın sayılı derbileri arasında gösterilen Galatasaray Fenerbahçe maçı hakkında yazıcak yorum bulamamak kadar kötü birşey nedir? Bu derbiden kendine mutluluk çıkartanlar mıdır?
Biz daha çok dövdük, iki burun kırdık mıdır?

12 Nisan 2009 Pazar

Nefesler Tutuldu

Galatasaray Vs. Fenerbahçe
Saat: 19.00
Yer: ALİ SAMİ YEN
1 ... 2 ... 3
TIP

10 Nisan 2009 Cuma

Tarif Yok Bu Sevdaya

GALATASARAY : 82
Cras Basket Taranto: 61

Teşekkürler bu gururu yaşattığınız için..

8 Nisan 2009 Çarşamba

Liboş (?)

detay

7 Nisan 2009 Salı

Stres

Bir çukurdan kaçmak uğruna üstüne süren adam varsa yolda,
bir yağmurlu günde hemen paçan ıslanıyorsa,
vapurda uzattıkları ayaklarını,sen dibine kadar girip 'pardon' diyene kadar çekmiyorlarsa,
yada sosiyliye ketçap istermisiniz diye sorduklarında,ne alakaysa
kazan'ın ordan geçerken,gözünün önüne geldiğinde-
polis(?)'ler,uçan tekmeler.
zor stressiz yaşamak,bu devirde hemde
sen iyisimi napıcaksın
takmayacaksın
tak açacaksın
beslenmek güzledir.

2 Nisan 2009 Perşembe

Cheerleader Ruhumuz

save the cheerleader save the world.
efes pilsen kızları

Türkiye:1 İspanya:2

büyük beden

31 Mart 2009 Salı

Odunlarımı Parçalarken

Hava ne güzel,kuşların bazıları pike yapıyor gökyüzünde,bazıları tepemde asma'da, üzümler daha çıkmamış,kabak gibi ortada sevişen kuşlar...
Elimdeydi balta.

Keserim topunuzu lafını çok duydum mahallede,ama birgün benimde keserim topunuzu lan diyeceğim aklıma gelmezdi o keserim diyen amcaya içimden NAH!dediğim günlerde.
Salıncakta yatarken üzerimden geçip büyük gürültüyle duvara çarpmasaydı,sevişen kuşlar kaçmasaydı söylemezdim.Topu kesme taraftarı amcalarında bozular huzurlarını anlıyorum biraz ama daha o amcaların yaş seviyesine gelmeden onlarla eş değerde sinirleniyorum bunu çözemiyorum,çiçeklere basma uyarısını atıp,çiçeklere basmasını bekledim bahçeye giren çocuğun,salıncağımıda ittirttim iki tur.Kuşlar geri geldi...
Balta elimde,waffle'ı çıkardım ilk önce ,iki hamlede parçaladım,arabada ilk öpüşmeyide az hamlede parçaladım,biz şimdi sevgilimiyiz dediğin masum ifadeyi tek hamlede götürdüm bebeğim,bana fırlattığın telefonu zor parçaladım,ama havuzda parmaklarında oluşan kalbi elimle kırdım. Ben parçaladıkça odunlar bitmiyordu,kalınlı inceli birçok odunum var bahçemde.
yoruldum..salıncağa yattım,
kuşlar gitmişti.

Timur Selçuk

senin için söylendi gelmez diye uzaklarım...

Nerden başlamam gerekir bilmiyorum,okadar dolu ki.
*5 yaşında piyano çalabilen
*Galatasaray Lisesi mezunu
*Paris'te bestecilik ve orkestra bölümünü bitirip 1975'te Türkiye'ye dönen
*Birçok oyun ve film muziklerini yapan
*İstanbul Oda Orkestrası kuran

Özünde

%92.5 böyle.
devamı

30 Mart 2009 Pazartesi

Fakirlerin Robinleri

Yunanistan'ın başkenti Atina'da bir grup maskeli,süpermarketten çaldıkları gıda malzemelerini halka dağıttı.

Basın-yayın organları, hayat pahalılığını protesto eden ve kendilerini "Fakirlerin Robinleri" olarak adlandıran 15 kadar gençten oluşan grubun, başkentin merkezindeki Agiu Meletiu Caddesi'nde bulunan bir süpermarkete girerek önemli miktarda gıda maddesini çalarak yakınlarda kurulan pazarda halka dağıtıklarını duyurdu.Yunan Robin Hood'lar geçen yıl süresince, başta Atina ve Selanik kentleri olmak üzere birçok kez süpermarketlerden çaldıkları gıda maddelerini semt pazarlarında halka dağıtmışlardı.Selanik'te geçen ay güvenlik güçlerinin operasyonunda yakalanan bir grup "Robin Hood" gözaltına alınmış, halk grubun götürüldüğü karakolun önünde "serbest bırakılmaları" talebiyle gösteri yapmıştı.

27 Mart 2009 Cuma

Afyet Olsun

The Underwater Restaurant

26 Mart 2009 Perşembe

3 Eğlencelik

Kulak pası silici
Socalled,
Lounge Fm'in bize sunduğu sayısız güzellikten sadece biri..
Leziz birde video su vardır ki,gözlerinizin buğusunu siler.
İsteyen buradan izleyebilir.

İkinci durağımız Norveç'li ikili,
Röyksopp
Arzu edene hizmet sınırsız buradan izleyebilir.

Son olarak bizden birine kulak verelim,
Bora Uzer
kimdir bu bora uzer

.ruh halinin müziklere yansıması,eğleniyorum bu hafta..

25 Mart 2009 Çarşamba

WTF

Sabah 08'de binilen trenler hep gereksiz olmuştur,gereksiz yere gerilmek olmuştur.Topu topu yarım saatlik yolculuğu kıpırdamadan geçirmek zorundasın.Kıpırdamak için alan yoktur zaten,sağa
sola dönmeyi aklından bile geçiremezsin.Dikkatsiz oynattığın her el kol hareketi sana bonus olarak geri döner,istemeden milletin orasını burasını kontrol ettiğinle kalırsın.

En kötü zamanı ise kışın yapılan orta mesafeli tren yolculukları olmuştur.Dışarısı 0-1 derece iken trenin içi 30'a yakındır.Kalabalık + otuz derecelik bir sıcaklık,ellerin dolu,mont,atkı..Düşünmesi bile insanı germeye yeter.
Birde ben bir kere hapşırdığım zaman bu ,iki üç beş on'a kadar ilerlemektedir, on'u geçtiği tarihler bile görülmüştür,kendi çözdüğüm sebep ise sıcak soğuk arasında yaşadığım ani dengesizliklere burnumun verdiği tepki.Bi rahat dur yerinde, der gibi.

08'de trene binmek zorunda olduğum bir kış günü,bütün olumsuzluklara,sinir harbine,yaşamak zorunda kalacağım terli cinnet dakikalarını kabul edercesine girdim trene,sürtüne sürtüne.Arkamı sağlama alma telaşı içinde,boynumu çevirmeden gözlerimle etrafı kesip,imam hatip'li iki bayan arkandaşların yanına demir attım.Beş dakika içinde burnum: olm sen kaşınıyorsun der gibi,peş peşe yüz hapşırığın geldiğinin sinyallerini verdi.Geldi de, bir iki üç diye ilerlerken kağıt mendilimin olmadığı farkettim.Sekiz dokuz...İşte o an vücut ısım daha bir arttı.Arkamı döndüm güç bela görmesinler burnumu diye,pıstık bir yere.O arada tren durdu...
Bir selpak uzandı bana,o uzananan ele teşekkür etmek için arkamı döndüğümde,onlarda bu duygusal tabloya dayanamayacaklarını anladılarki bir teşekkür edemeden indiler trenden.
Ben nasıl sevindim nasıl mutlu oldum, ama göremedim kim uzattı o yardım elini.Bunu hiç bilemedim.

23 Mart 2009 Pazartesi

(?)

bir şeyler unuttum sanki

22 Mart 2009 Pazar

Tamlama

Koştum,
Koştum,
Koştum,
Buldum
Unut...

Ne zor tamamlaması.
Aslında bendeki durum belirtili isim tamlaması.
Belirtileri gözlenebilen bir isim tamlaması.

Çöz

Eh bırakamıyorum..
Dün d&r'dan aldım 2 tane eureka 3d puzzle

Tuvalette,ofiste,bahçede,tv izlerken..
Çözemedikçe kendi beyniyle ters düşüyor insan.
Bu puzzle'ların çeşitli zorluk seviyeleri var,
* = Tricky
** = Difficult
*** = Dilemma
**** = Unbelievable
Seçtiklerim 2 adet Dilemma.Arkadaş tavsiyesi dinleyip 'Difficult' seviyesi almadım, - hemen çözerim sıkılırım' diyerekten.
Az önce alttaki fotoğrafta gördüğünüz şeyin hakkından geldim, ama tamamen şansa.Sonra tekrar eski haline getirip babama pasladım,sıyırmak üzere..
Bu arada bunları çözdükten sonra , karıştırmasıda ayrı bir dertmiş onuda farkettim.
Zincirli olan ise tam baş belası,artık onla uğraşmaktayım.
Sevdim ben bunları.Zincirliyi çözüp bikaç tane daha dilemma alıcam.

21 Mart 2009 Cumartesi

Şanslısın

Eski fotoğraflarına bakarken çoğu kez fal taşı gibi açılır gözlerin, 'bu ben olamam' dediğin fotoğrafları kimsenin görmemesi için gizlersin.Gün gelirde şantaj amaçlı kullanılmasını engellemek adına.Bazıları bu konuda doğuştan şanssızdır.Sen onlardan şanslısın.
(bkz: Style Evolution: Brad Pitt)





20 Mart 2009 Cuma

Vazgeçememe Sorunu

yastığımızla ilgili detaylar
''alışkanlık, camdan dışarı fırlatılamaz; merdivenlerden aşağı basamak basamak indirilmelidir'' mark twain

Bir Elma Varmış

Büyüksün !

zaten aşklar hep yalan dolan sonu hep acı hüsran
bize her sevdadan geriye kalan sadece Galatasaray.

90'ların Mis Kokuluları

Bir ara mazzy star solisti olan Hope Sandova'yı listede 25. sıraya koyanlar utansın.
Hackler Spray tarafından hazırlanan 90'ların en seksi 26 kadını.

18 Mart 2009 Çarşamba

Lily Allen ATTACKS


















bu estetik ama bizimki dandik.

Buyur Burdan Ye!

Dexter ile öğle yemeği.


ilgili yer

Alphawezen


electricity drive (the lost radio version) - Alphawezen

Ancak bukadar olabilirdi,
Halbuki bu etki sadece Extreme Ways
dinlerken olur sanıyordum.

13 Mart 2009 Cuma

Kafa

Heryerden fırlama ruhlarında var.
burada var bide.

12 Mart 2009 Perşembe

Anlamlı


Hava çok kötüydü,güzel peynir tabağıyla şarap'a yumuldum.
Flying Dutchman 'e göz atarken denk geldi Pilli Bebek.
(bkz: Orjinalinden iyi olan coverlar)

2)Beşiktaş - Maçka parkı,
Ticari taksi...
Hava yine kötü..
Birden sardı taksinin içini güzel anlar,seninle olanlar.
Island in the Sun - Wheezer

3)Rahatlama vaktinin geldiğini anlayıp gözleri kapataıyoruz.
Rakim (Live At The Mayfair Theatre) - Dead Can Dance

11 Mart 2009 Çarşamba

Bayern vs Sporting


Bayern Munih : 7
Anderson Polga : 1
Biz mahalle de fark atınca bırakıyorduk,
Bu ne hırs..

10 Mart 2009 Salı

Yapma bunuuu


Kızıyorum sabahları dışardan gelen çocuk seslerine,panjurları sıkı sıkı kapamanın fayda etmiyceğini bile bile hem ışık girmesin hemde çocuk sesi girmesi içeri diye sıkı sıkı kapatıyorum.Uykumun en güzel yeri sabahları, bir ayağım içeride diğerisi yorganla sevişirken,bir elim mutlaka yastık altında oluyor.Normal şartlarda uyuşması gerekmez mi?Nasıl bir yatış stilidir çözemedim.Geçen gece saat 03'de haftasonu buluşmasını onayladığıma dair mesajı yolladım biricik nz'ıma.Sonra bir mesaj okudum,annem'de bekliyor,et yapıcakmış..

iyiymiş diyorum anlamsız telefona bakışlarımla,et ne alaka diye sorgulamak hevesi geliyor sabah,yatağın içinde kobra misali arıyorum telefonu,bingo ! popomun yan tarafında durmakta kendileri hala.mesajları kontrol ediyorum ,etli mesajı bulmak için,ama yok..rüyamda görmüşüm,bu nasıl bir midedir ki et yiyeceğini mesajda okusun.Değişik birşey daha oluyor, nz'la geçen süpersonik haftasonunun akşamı eve geldiğimde ev ahalisi bahçede mangal sefası sürüyor,mangalda kanat ve et,rüyaların bir mesaj verdiğini,geleceği gösterdiğini düşünmeye başlıyorum,elimde olmadan.Dün de akvaryumda balıklarıma yem atıyordum, yemler kelebek şeklinde,sonra lan bu işte bir gariplik var,kesin rüya bu diyor uyanıyorum.Diyorum bi su içeyim,sıkıntılı rüyalar ardından yaptığım tek şey.Kalkıcam kalkamıyorum,nasıl bir ağırlık var üzerimde,sanki üzerimde benden on tane daha var.Tam kalktım kendimi yere attım dudağım kanadı,kanı sildim elimle.Gözümü açtım.. oha be olm, rüya içinde rüya görülürmü !

Garip oldum bu aralar. Nedeni sensin,birde süper lotonun ikramiyesi.

8 Mart 2009 Pazar

+18 Lost

Lost'a derin bakış
(ufak bir üyelik gerektirebilir,belkide serbest dolaşıma izin verir)
>Emilie de Ravin

7 Mart 2009 Cumartesi

Yeşil ışık

Mudo Concept

Getiri-Götürü


Neticede bonkör arkadaşlarla maç izleme nin getirileri olduğu gibi,götürüleride bir hayli fazladır.Nasıl biraları onlar getirdiyse servis ve temizlik süreçlerinde hep teksindir.Maç izlerken oturduğun yerden -bi birada bana aç- diyebiliyorsun ,ama - durun iki dakika toplayalım şunları-demek ayıp oluyor.Taktik belli ,battal boy çöp torbası kaptığın gibi salona girer,ne var ne yok tıkarsın...

Maçta okadar heycanlı dakikar olmadığı için bu sever cips tabağını kimse devirmedi,biz zaten sadece harry kewell'ı izledik.Uğurlu koltuklar işe yaramış olucakki garip gollerle galip geldik,2-1 .İkinci golden sonra değişik bir koltuk şekli denedik ama işe yaramadı.

Kaptan'la kayıpsız gidiyoruz.Hadi hayırlısı.

Harry Kewell


Harry Kewell
büyük zevkle izliyoruz.
büyük zevkle..

6 Mart 2009 Cuma

Kick Off


evinizde arkadaşlarınızla maç keyfi yapıcaksanız,ekip ayarlarken en bonkör kişileri seçmek,sinyalcilik değildir,işin raconudur.
gizmo ve simi bu iş için ideal insanlardır,immo mazeret bildirdi,listeden çıkarıldı.
biralar alınmış,uğurlu koltuklar seçilmiş,XXL cipsler sote edilmiş..
başlama düdüğüyle üçlüye başlıyoruz..
>>
GALATASARAY BURSASPOR
Hakem: İLKER MERAL
Saat: 20:00
Yer: ALİ SAMİ YEN
(fotograf alıntıdır)

hayat..

vız gelirdi herşey inan bana


5 Mart 2009 Perşembe

Karın Ağrısı



Karın ağrısı her zaman motoru bozduğunuzun belirtisi değildir.

Sanırsın ertesi gün öss sınavı var,geceden başlamış karın ağrıları. Kolay değil ,Kadıköy askerlik şubesi'ne gidip durmumu öğrenicem. Tehlike büyük,aynı zamanda kutumda büyük hissediyordum, sanki büyük bir şeyle karşılaşıp , iki gün sonra askere çağıracaklar banada ''büyük girecek'' hissi var.
Yatakta ''büyük'' ile ilgili herşeyi düşündüm(evet şu an aklına gelenide).
Erkenden uyandım ,aynı sınav sabahlarındaki gibi,karnım hala ağrıyordu,tehlike ve stresli anlarda saatlerce tuvalette kalma hissi gibi birşeydi bu.Oysa acelem neydi?, askerlik şubesine giden ilk insan benmiydim?bu soruları kendime sormak ne yazıkki akşam yatarken aklıma geldi.

Güzel kahvaltımı yapıp duş aldım, olaki bir kontrol de utanılacak bir durumla karşılaşmamak için.. miss'ler içinde attım kendimi sokağa.. karın ağrıları şiddetleniyordu, oysa banyoda yeteri kadar vakit harcadığımı düşüyordum.

Metin abi'yi gördüm, gazeteleri diziyordu,gittim gazete aldım,parayı verdikten sorna metin abi'nin şaşkın bakışları arasında - allah'a emanet ol abi- gibi arabesk bir cümle kurdum,sanırım sabah evden çıktıktan sonra taşra'lı damarlarım bi ayrı kabarmıştı.Dolmuşta gazeteye gözgezdirdim ama karnım şiddetli biçimde ağrıyordu. büyük an geliyordu, kutuma gitmek zorundaydım,büyük olduğunu bile bile..

Şubenin önüne yaklaştıkca uzunlu kısalı irili zayıflı yaklaşık 100 civarı yağız delikanlı gördüm, o anki mutluluk, öss sonucuma bakıp yerleştirildiğimi öğrendiğim günle eş değerdi.ama o arabesk tavır tekrar gelmişti üzerime - kaptan indir şubede be -(be?) insanların arasında kuyruk sonuna giderken ilk defa kaynak yapmak istemedim, hepsinin kader aradaşım,devrem olduğunu düşündüm, anlamsız bir yakınlık hissetmeye başlamıştım,biri kalem istedi,kırtasiye alasım geldi
-boş kağıtta var veriyimmi kardeşim? (kardeşim)

korkak adımlarla içeriye girip sıra numarası aldım,yerli şube , yabancı şube kavramını ilk orda öğrendim, yerli'den numara alıp sıra beklemeden işlemlerim için üst kata doğru yöneldim.
karnımın ağrısı birden geçmişti,çünkü adem abi sıcak bir memurdu. o büyülü tarihi bana söylediğinde derin bir oh çekip elini ayağını öpesim gelmişti.adem abi iyi insandı.

evrakları askere verdim,askerde imzalatmak için albay'ın odasına giricekti.o giriş dakikarında askerin yaşadığı duyguları anlatamam hissetmek lazım.Nazik bir şekilde ahşap kapı iki kez tıklatıldı ve kulak kapıya dayandı, gir komutunu aldıktan sonra kapıyı actı.Acmasıyla albayın tok ve gür sesi -o kalabalık ne , boşaltın orayı gerizekalılar- ardından bir telaş,bir telaş,herkezin eli ayağı birbirine dolaşıyordu, 1ometrekarelik yerde olağanüstü hal hareketlerine girişiliyordu.
-tek tek girsinler içeri-

karnım ağrımaya başlamıştı,ellerim buz kesip,yüzümde bir yanma efekti oluşmuştu,
-gel !-

tam içeri giriyordumki... etraf birden bembeyaz oldu. Toz bulutu kapladı birden odayı, ayaklarım yerden kesildi,kısa süreki ruh bedenden ayrılmıştı.
- arkanda baban yaşında adam var ! görmüyormusun oğlum onu ! cevap versene!
+görm...
-sus ! birde size eğitim vericez,askerlik yaptıracağız he ! getir !

imzalayıp,önüme attı kağıtları,geri geri terkederken odayı selam çakma zorunluluğu hissettim ki,tuttum kendimi.
dışarı çıktığımda görevli askerler tarafında tebrik ve teselli edildim.
albay fırçası sıçıttırıyormuş altına adamın,sivil birinde böyle etki bırakıyorsa ,askeri düşünemiyorum bile.
sonra mı?.. hani streetfighter'da ryu mevzuyu bitirince güneşe yürüyorduya,bende Burhan Felek'in ordan aşağı doğru yürüdüm.

4 Mart 2009 Çarşamba

Senkronize Hareketler Bunlar


oyun kumandası ile senkronize hareketler..
ilk annem de görmüştüm. Mario'u zıplatmak için hem tuşa basıyordu hem de kolları bir o yana bir bu yana oynuyordu.
Meğer aysı sorunu jessica alba' da yaşıyormuş.

Volume Up


1) The All American Rejects - Gives You Hell

2) Massive Attack - Teardrop

3) Lady Gaga - Just Dance