downstairs

25 Mart 2009 Çarşamba

WTF

Sabah 08'de binilen trenler hep gereksiz olmuştur,gereksiz yere gerilmek olmuştur.Topu topu yarım saatlik yolculuğu kıpırdamadan geçirmek zorundasın.Kıpırdamak için alan yoktur zaten,sağa
sola dönmeyi aklından bile geçiremezsin.Dikkatsiz oynattığın her el kol hareketi sana bonus olarak geri döner,istemeden milletin orasını burasını kontrol ettiğinle kalırsın.

En kötü zamanı ise kışın yapılan orta mesafeli tren yolculukları olmuştur.Dışarısı 0-1 derece iken trenin içi 30'a yakındır.Kalabalık + otuz derecelik bir sıcaklık,ellerin dolu,mont,atkı..Düşünmesi bile insanı germeye yeter.
Birde ben bir kere hapşırdığım zaman bu ,iki üç beş on'a kadar ilerlemektedir, on'u geçtiği tarihler bile görülmüştür,kendi çözdüğüm sebep ise sıcak soğuk arasında yaşadığım ani dengesizliklere burnumun verdiği tepki.Bi rahat dur yerinde, der gibi.

08'de trene binmek zorunda olduğum bir kış günü,bütün olumsuzluklara,sinir harbine,yaşamak zorunda kalacağım terli cinnet dakikalarını kabul edercesine girdim trene,sürtüne sürtüne.Arkamı sağlama alma telaşı içinde,boynumu çevirmeden gözlerimle etrafı kesip,imam hatip'li iki bayan arkandaşların yanına demir attım.Beş dakika içinde burnum: olm sen kaşınıyorsun der gibi,peş peşe yüz hapşırığın geldiğinin sinyallerini verdi.Geldi de, bir iki üç diye ilerlerken kağıt mendilimin olmadığı farkettim.Sekiz dokuz...İşte o an vücut ısım daha bir arttı.Arkamı döndüm güç bela görmesinler burnumu diye,pıstık bir yere.O arada tren durdu...
Bir selpak uzandı bana,o uzananan ele teşekkür etmek için arkamı döndüğümde,onlarda bu duygusal tabloya dayanamayacaklarını anladılarki bir teşekkür edemeden indiler trenden.
Ben nasıl sevindim nasıl mutlu oldum, ama göremedim kim uzattı o yardım elini.Bunu hiç bilemedim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder